Farsça, kadeh demektir. Gayb nurlarını görmeye ve mânâları idrak etmeye yarayan şeye, sağar denir. Bu, arif kişinin gönlüdür. Arifin gönlü, açıklamaya paralel olarak, mecazî anlamda humhâne, meygede ve meyhane olarak da isimlendirilmiştir. Murakabe kabiliyetini elde eden sufî, seher vaktinde, Mevlâsının nurundan zuhura gelen feyz okyanusu ile, manevî kalp kadehini (ki maddî kalp de, anatomik olarak bir kadehi andırır) doldurma çabasındadır; o kadeh ile, feyz deryasından yudum yudum içer ve manen mesafeler kateder.
Sâkıyâ meclise gel cismime gelsün canım.
Ahdler, tevbeler, ol sâğare kurban olsun.
Nedim