Bektaşî tabiridir. Beştaşîlerin boyunlarına astıkları taşa, sekil adı verilir. Bu taş, şeriattan bir taş koparan, yani İslam’a aykırı davranışta bulunanlara asılırdı. Bektaşîler bunu şu espiri ile açıklarlar: Hz. Musa, bir taşa elbiselerini kor ve nehire yıkanmak üzere dalar. Ancak taş, Hz. Musa çıkmadan yuvarlanıp kaçmaya başlar. Bu durumu gören peygamber, hemen onun ardına düşer, onu yakalayıp asasıyla on iki yerinden vurur. Taş dile gelir ve “ey Musa, ben Allah’tan aldığım emirle kaçtım. Yahudiler, Hz. Musa hastalıklıdır diye senin hakkında dedikodu yapıyorlardı. Sen benim ardımdan çıplak olarak koşunca, onlar, senin vücudunda bozukluk bulunmadığını, sağlıklı olduğunu gördüler” der. Bunun üzerine Hz. Musa özür dilerse de, taş, bu özrü bir şartla kabul edeceğini söyler: “Üzerimdeki deliklerin birinden ip geçirmek suretiyle boynuna tak”. Hz. Musa bunu kabul eder ve o taşı boynuna takarak taşır. İşte bu espiriden hareketle, Bektaşîler boyunlarına sekil takarlar. Bu olayın, Ahzab/69’la bağlantısı olduğu söylenir.