Arapça, dünya ve âhirette yüzü kara, anlamında bir ifade. Dünya ve âhirette zahiren ve bâtınen, aslî bir vücûda sahip olmaması bakımından, Allah’da tam anlamıyla fena bulmak. Gerçekte fakr, Allah’a ve asli yokluğa dönüş işte budur. Bir kısım sufiler “fakr tam olunca o Allah’tır” demişlerdir.