Arapça, işi ve sözü doğru, çok doğru olan kişiye denilir, içi aydın olması ve Hz. Resullah (s)’a ilgisinin ileri seviyede bulunuşu sebebiyle, Hz. Peygamber (s)’e her geleni ilmen, kavlen ve amelen doğrulamakta kemâle eren kişiye sıddîk denilir. Bu nedenle Allah nebilerle sıddıkların arasını açmamıştır. “Onlar, üzerlerine Allah’ın nimet bahşettiği nebi, sıddîk, şehid ve salihlerdendirler” (Nisa/69). Hadis-i şerif: “Ben ve Ebû Bekir iki rehin at gibiyiz. O beni geçseydi, Ben ona inanırdım. Ben onu geçtim, o bana inandı”. Diliyle söylediğini, kalbiyle ameliyle, eksiksiz tahakkuk ettiren kişi, sıddîk, Hz. Ebu Bekir (r)’dir. Vasıtî bu hususta şöyle der: “Bu ümmetin içinde, sûfiyyenin dilini ilk kullanan kişi, Hz. Ebû Bekir (r)’dir”.