Arapça, yol, demektir.Hakk tecellilerinin çeşitlenmesinden keşfe açılan yol, nefsiyle, yine kendi nefsi içindir. Fusus’da “hiçbir kımıldayan canlı yoktur ki Allah onun alnından yakalamış olmasın. Rabbim, doğru yol üzerindedir” (Hûd/56) âyeti şöyle yorumlanmıştır: Yürüyen herşey, Rabbin doğru yolu üzerindedir. Bu bakımdan, Allah onlara gazaplanmaz, sapıtmazlar, sapıtmak da nereden arız olsun ki, Hakk’ın gazabı ortaya çıksın.