1980’lerin sonlarında süper güçler arasındaki ilişkilere Doğu Avrupa’da ortaya çıkan karışıklıklar yön verdi. Amerika Birleşik Devletleri ve dünya, demokratik reformlara yönelik halk ayaklanmalarının bölgenin tümünde komünist hükümetlerin yıkılmasına yol açışını izledi.
1989’da Malta’da Bush ve Gorbachev arasında yapılan başarılı doruk toplantısına karşın, 1990’da A.B.D.-Sovyet ilişkilerinde sağlanan olağanüstü gelişmeleri pek az kişi önceden tahmin edebilmişti. Başkan Bush Ocak ayında yaptığı Birlik’in Durumu konuşması sırasında, Avrupa’’a görevli asker sayısını 195.000’e indirmeyi düşündüğünü açıkladı. Bush yönetimi Şubatta, silah kontrolü ve Doğu ve Batı Almanya’nın birleşmesi konularında Sovyetlerle görüşmeler yaptı. Yedi ay içerisinde, çok sayıda ikili ve çok taraflı görüşmelerden sonra, Sovyetler Birliği savaş zamanına ilişkin hak iddialarından vazgeçti ve NATO üyesi olan bir birleşik Almanya kurulmasını kabul etti. Almanya’ya ilişkin Sonuç Antlaşması 12 Eylülde Moskova’da imzalandı.
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı’nın (AGİK) üç gün süren doruk toplantısı sırasında 19 Kasım 1990 tarihinde, Başkan Bush ve 21 ülkenin devlet başkanları Avrupa’da Konvansiyonel Silahların İndirilmesi Antlaşması’nı imzaladılar. En karmaşık ve iddialı silah indirimi anlaşmalarından biri olan Antlaşma, NATO ve eski Varşova Paktı üyesi ülkelerin Atlas Okyanusu’ndan Ural dağlarına kadar uzanan bölgede yayılmış olan binlerce tankını, uçağını ve topunu kapsıyordu.
Ardından 31 Temmuz 1991’de, Amerika Birleşik Devletleri Sovyetler Birliği’yle son büyük silah kontrolü anlaşmasını yaptı ve Başkan Bush ve Gorbachev, tarafların nükleer silah stoklarında yüzde 30-40 arası indirim yapılmasını gerektiren ve uzun süreli görüşmelere neden olan Stratejik Silahların İndirilmesi Antlaşması’nı Moskova’da imzaladılar. Yine de, Başkan Bush ile yeni Rusya Federasyonu’nun başkanı Boris Yeltsin’in 2003 yılına kadar tüm çok başlıklı nükleer silahların tümüyle yok edilmesi konusunda anlaşmaları, anılan bütün indirimleri gölgede bıraktı. İki anlaşma sonucu, nükleer başlıkların sayısı üçte iki indirilecek, yani 21.000 iken 6-7.000 dolayında olacaktı. Nükleer malzemenin yok edilmesi ve her zaman var olan nükleer silahların yayılmasına ilişkin endişeler, Washington ile Moskova arasında nükleer çatışma çıkması olasılığını ortadan kaldırdı.
Soğuk savaş gerçekten sona ermişti.