Rusya başkanı, Sovyet korku ve kontrol kültünü benimsedi. Ukrayna‘yı işgali, tarihteki yerini güvence altına almak için oynadığı devasa bir kumar.
Bugün dünyanın her yerinde insanlar Putin’in yeni bir Stalin olup olmadığını soruyor. Karl Marx, “Tarih iki kez tekerrür eder, önce trajedi, sonra komedi” diye şaka yapmıştır. Rusya’nın kaderine bakınca bunun şaka değil gerçek olduğu çok açık. Ruslar tekrar trajediyi yaşıyor.
Çoğu Rus lider ve bürokrat, her ikisi de acımasız katil diktatörler olan iki Rus hükümdarın yani Büyük Petro ve Stalin’in başarılarını taklit etmeye can attı.
Stalin ve Putin bazı noktalarda birbirlerinden ayrılsalar da çoğunlukla benzeşiyorlar. Stalin bir Marksistti; Putin ise bir 21. yüzyıl tiranı! Stalin, Romanov ve Sovyet emperyalizminin unsurlarını yan yana getirirken, Putin ise popülist milliyetçiliği politika olarak benimsedi.
Stalin’in etkisi, Rusya’nın devlet yapısının her yerine damgasını vurdu. O halen daha her yerde mevcut olmaya ve devlet içerisinde yaşamaya devam ediyor.
Putin’in ülke içindeki baskısı, korku kültü, vatanseverlik gösterişi, muhalefetin susturulması ve küstah yalanlar giderek artan bir şekilde Stalinist tiranlığın erken evrelerine benziyor.