Arapça, istemek, sormak demektir. Tasavvufta çok soru sormak makbul değildir. Hz. Musa’yı , Hz. Hızır ile olan arkadaşlıktan ayıran şey, çok soru sorması olmuştur. Ayet: “Her şeyi sormayınız! Eğer işin iç yüzü ortaya çıkarsa, bu fenanıza gider… Sizden önce gelen bir toplum da onları sormuş, sonunda da sabaha kâfirler olarak girmişlerdir” (Maide/101-2) . Hacı Bayram Camii’nin ilk imamı Eşrefoğlu Rumî, Hacı Bayram-ı Velî’nin damadı idi. Şöyle anlatır: “Bir gün hocam Hacı Bayram-ı Velî’ye, dünyevî bir mes’ele sordum, bana çok konuşma, meşayıh katında çok konuşmak, küstahlık olur, diye karşılık verdi. Ondan sonra, ona hiçbir şey sormadım”. Sormamak, teslimiyet alametidir. Soranda teslimiyet noksanlığı vardır. Yani, susmak teslimiyettir.