Rumeli’deki Fetihler
Sultan Murad Çorlu ve Lüleburgaz’ı tekrar zapt ederken, Hacı İl Bey ile Evrenuz Gazi Malkara, İpsala, Dedeağaç ve Dimetoka’yı fethetmişlerdi. Böylece Edirne ile Bizans’ın irtibatı kesilmiş oluyordu. Lala Şahin Paşa Edirne üzerine gönderilirken Evrenuz Gazi Enez yakınlarında Sazlı Dere mıntıkasında Sırp-Bulgar müttefik kuvvetlerini bozguna uğrattı. Kırklareli’ni de fetheden kuvvetler Edirne’yi kuşattılar. 1363 yılında Edirne teslim oldu. Edirne’yi üs olarak kullanan Türk kuvvetleri kısa zamanda Gümülcüne ve Filibe’yi fethettiler. Bu Türk ilerlemesi karşısında harekete geçen Balkan ülkeleri Macarlar’ın önderliğinde bir ordu topladılar. Bu sırada Anadolu’da bulunan Sultan Murad’a haber ileten Lala Şahin Paşa, savunma için hazırlanmaya başladı. Ancak düşman Edirne’ye çok yaklaşmıştı. Hacı İl Bey’i keşif için düşman üzerine gönderen Lala Şahin Paşa Edirne’nin müdafaası için hazırlıklarını ilerletti. Hacı İl Bey, kazanılmamış zaferlerini kutlamakta olan Haçlı kuvvetlerinin durumunu görünce üç koldan düşmana baskın yaptı. Sırp Sındığı veya I. Çirmen Zaferi olarak tarihlerimize geçen bu savaş sırasında Haçlı ordusunun büyük bir bölümü kılıçtan geçirildi. Kaçmak isteyenlerin büyük bir çoğunluğu Meriç Nehri’nde boğuldular (1364). Sultan Murad 1365 tarihinde başkenti Edirne’ye taşıttırdı. 1371 yılında Trakya’nın fethi tamamlandı. Bulgar Kralı Yişman Osmanlı egemenliğini kabul etti. Ancak kısa bir müddet sonra Bulgarlar Eflak ve Sırplar’la birleşerek hücuma kalktılar. Meriç Nehri kıyısında yapılan bu savaşı gene Türkler kazandılar (Çirmen Zaferi, 1371). Bu zaferden sonra Türk akıncıları Adriyatik sahillerine, Attik Yarımadası’na kadar akınlarını ilerlettiler. Bunun üzerine bütün Balkan ülkeleri ayrı ayrı barış yapmak zorunda kaldılar. Sultan Murad Anadolu’daki fetihlere döndü. Ancak 1380 yılından itibaren tekrar Balkanlar’da savaş başladı. Makedonya’dan hareketle Timurtaş Paşa Manastır ve Pirlepe’yi, Balaban Paşa Sofya’yı, Yahşi Bey Niş’i fethettiler. Bu yeni Türk fetihleri karşısında Sırp, Boşnak, Arnavut ve Hırvatlar bir ittifak meydana getirmişlerdi. Müttefik ordu Lala Şahin Paşa komutasında üzerilerine gelen Türk kuvvetlerini Ploşnil mevkiinde pusuya düşürerek ağır zayiat verdirdiler. Türkler’in bu yenilgisi üzerine bu Haçlı ittifakına Macarlar, Lehliler, Çekler ve Ulahlar da katıldılar. Bu Haçlı ittifakını öğrenen Sultan Murad Veziriâzam Çandarlı Ali Paşa’yı 30 bin kişilik bir ordu ile Bulgaristan’a göndererek bu devleti ittifaktan uzaklaştırmak istedi. Çandarlı Ali Paşa Şumnu, Tırnova, Silistire ve Niğbolu’yu aldı. Bulgar Kralı Şişman teslim oldu. Daha sonra Sultan Murad Kosova’da toplandığını öğrendiği Haçlı orduları üzerine yürüdü. Merkezde Sultan Murad ve Yeniçeriler, sağ kanatta oğlu Yıldırım Bayezid komutasındaki Rumeli kuvvetleri, sol kanatta diğer oğlu Yakub Çelebi ve Anadolu askerleri, uçlarda da akıncı kuvvetleri olmak üzere klasik savaş düzenine giren Türk ordusu, Sırp Kralı Lazar’ın komutasındaki Haçlı ordusunu Kosova’da ağır bir yenilgiye uğrattı (1389). Ancak Sultan Murad savaş alanını gezerken MiloĢ Obiliç adlı bir Sırp prensi tarafından hançerlenerek şehit edildi. I. Kosova Savaşı Türkler’in Balkanlar’daki hâkimiyetini sağlamlaştırmıştır.
Anadolu’da Yapılan Fetihler
Türk ve Müslüman olan Anadolu Beylikleri’ne karşı Osmanlı politikasını özetlemek lâzım gelirse mecbur olmadıkça savaştan kaçınmışlardır. Satın alma, evlenme, Hıristiyanlar’a karşı kazanılan savaşların kazandırdığı prestijden istifade etmek gibi vesilelerle Anadolu Türk birliğini kurmaya çalışmışlardır. 1375 yılında Hamidoğulları’ndan para karşılığı Akşehir, Beyşehir, Seydişehir, Yalvaç ve Şarkikaraağaç şehirleri satın alınmıştır. 1378 yılında Germiyan Beyi Süleyman Bey’in kızı Devlet Hatun’u oğlu Bayezid’e alan Sultan Murad, çeyiz olarak Kütahya, Tavşanlı, Emet, Simav ve çevresini topraklarına katmıştır. Ancak Osmanlılar’ın bu faaliyetleri Selçuklular’ın mirasına konma iddiasındaki Karamanoğulları’nın hoşuna gitmemekteydi. Bunun yüzünden Karamanoğlu Alâaddin Ali Bey, Sultan Murad’ın damadı olmasına rağmen, Sultan’ın Rumeli’deki meşguliyetinden faydalanmak suretiyle Beyşehir bölgesine saldırdı (1386). Süratle Anadolu’ya geçen Sultan Murad, 70.000 kişilik bir ordu ile Konya üzerine yürüdü. Yapılan savaşı kazandı. Ancak kızı Nefise Melek Sultan’ın ricaları üzerine damadını affetti. Böylece Karamanoğulları ile başlayan mücadelenin ilkinden Osmanlılar galip ayrılmışlardı.