Bursa’da tahta çıkan Sultan II. Murad, amcası şehzade Mustafa’nın mücadelesiyle karşılaştı. Edirne’ye giren Şehzade Mustafa burada hükümdarlığını ilân etmişti (1421). Mustafa Çelebi Anadolu’ya geçerek Bursa üzerine yürüdü. II. Murad ise Ulubat Suyu kenarında ordugâh kurmuştu. İki ordu Ulubat Suyu kenarında karşı karşıya geldiler. Sultan II. Murad safında çarpışan Mihaloğlu Mehmed Bey’in Rumeli beyleri ve akıncılar üzerinde büyük etkisi vardı. Mihaloğlu’nun çabası Rumeli beylerinin Sultan Murad tarafına geçmesini sağladı. Şehzade Mustafa’nın müttefiki durumunda olan Aydınoğlu Cüneyd Bey de durumu öğrenerek ordugâhı terk edip kaçtı. Beylerine güvenemeyen Çelebi Mustafa taraftarlarını toplayarak kaçtı. Gelibolu önünde kuvvetleri II. Murad tarafından yenilen Mustafa Çelebi Eflak’a doğru kaçarken yakalanıp öldürüldü.
Mustafa Çelebi meselesini kapatan Sultan II. Murad, Bizans’ın siyasî entrikalarına son vermek üzere İstanbul’u kuşattı. Bu kuşatma Osmanlılar’ın yaptığı altıncı kuşatmadır. Beşinci kuşatmayı Musa Çelebi yapmıştı. 1422 yılında başlayan kuşatma, II. Murad’ın 13 yaşındaki kardeşinin kandırılarak tahtı ele geçirmek istemesi yüzünden kaldırıldı. Bizans bir kere daha kurtulmuş oldu. ġehzade Mustafa ve taraftarları dağıtıldı. Yakalanan Şehzade boğularak idam edildi.
Anadolu Olayları
Taht değişikliğinden faydalanmak isteyen eski Anadolu beyleri beylikleri geri alabilmek için tekrar mücadeleye başlamışlardı. İlk olarak Candaroğulları üzerine yürüyen II. Murad bu beyliği tekrar egemenliği altına aldı (1423). 1425 yılında Menteşeoğulları, 1426 yılında Aydınoğulları Beyliği’ne son verdi. Karamanoğulları Beyliği üzerine yürüyen Sultan II. Murad, Karamanoğlu Mehmed Bey’in ölümüyle başlayan kardeşler kavgasından istifade etti. İbrahim’i Karamanoğulları Beyliği’nin başına geçirerek buna karşılık bütün Hamidili’ni ele geçirdi.
Ancak Karamanoğlu İbrahim Bey, Sultan II. Murad’ın Rumeli’de bulunmasından faydalanarak bazı Hamidili topraklarını ele geçirmesi üzerine 1437 yılında Sultan, yeni bir Karaman seferine çıkmak zorunda kaldı. Bu sefer başta Konya olmak üzere birçok yeri geri aldı. Rumeli meselesi yüzünden Karamanoğlu İbrahim’in af talebi kabul edilerek, Hamidili dışındaki diğer Karaman toprakları O’na bırakılarak barış yapıldı.
Rumeli Olayları, Varna ve Kosova Zaferleri
Osmanlı ülkesindeki taht kavgasından faydalanan Venedikliler Selanik’i ele geçirmişlerdi. İçerdeki durumu düzelten Sultan II. Murad 1430 yılında Selanik’i geri aldı. Venedikliler barış yapmak zorunda kaldılar.
Balkanlar’ın ve Orta Avrupa’nın en kuvvetli devleti olan Macarlar Sırp ve Eflak meselelerine karışıyor ve bu ülkelerdeki taht kavgalarından faydalanmak suretiyle Balkanlar’da egemen olmak istiyordu. Macar Kralı Sigismund’un ölümünden sonra süratle harekete geçen Türk kuvvetleri Belgrat dışında bütün Sırbistan’ı işgal ettiler. Eflak zor karşısında Türk hâkimiyetini kabul etmek zorunda kaldı (1440). Bu olaylar Türkler’e karşı yeni bir Haçlı ordusunun hazırlanmasına sebep oldu. Bu arada Erdel Beyi Hünyadi YanoĢ, bazı Türk kuvvetlerini üst üste yendi. Karamanoğulları ile uğraşmakta olan Sultan Murad henüz Rumeli’ye geçmemişti. Hünyadi Yanoş ve müttefikleri bütün Sırbistan’ı geri aldılar. Üstelik bir Türk kuvvetini de Morova Suyu kenarında Arnavut Prenslerinden iskender Bey’in ihaneti sayesinde tekrar yendiler. Süratle Rumeli’ye geçen II. Murad hazırlıklarını ilerletirken, oldukça yıpranan Haçlı ordusu da geri çekilmişti. Bunun üzerine 10 yıllık bir antlaşma yapıldı. 12 Haziran 1444 tarihinde yapılan bu Segedin Antlaşması’ndan sonra yorulduğunu ileri süren II. Murad tahttan feragat ederek Manisa Sancağı’na çekildi. Yerine 13 yaşındaki oğlu Mehmed tahta geçti. Ancak Osmanlı ülkesindeki bu durumu öğrenen Haçlılar Segedin Antlaşması’nı bozarak tekrar Türk topraklarına girdiler. Acele olarak tahta çağrılan Sultan II. Murad ordunun başına geçerek Rumeli’ye geçti. 10 Kasım 1444 tarihinde Varna önlerine kadar gelmiş olan Haçlı ordusunu ağır bir yenilgiye uğrattı. Macar Kralı Ladislas öldürüldü. Kuşatılan Haçlı ordusunun büyük bir bölümü kılıçtan geçirildi. Varna Savaşı, Haçlılar’ın İstanbul’u kurtarmak için yaptıkları son sefer mahiyetindedir.
Papa, Türkler’e karşı bazı başarılar elde etmiş olan Jan Hünyad’ı devamlı surette kışkırtıyordu. Nihayet Macaristan Kral Naibi olan Jan Hünyad kısa bir zamanda yeni bir Haçlı ordusu topladı. Sırplar böyle bir maceraya katılmak istemediler. Toplanan Haçlı kuvvetleri önce Sırplar’ı cezalandırmak suretiyle Osmanlılar üzerine yürümeyi kararlaştırdılar. Haçlı seferini Arnavutluk seferinde öğrenen Sultan II. Murad süratle geri dönerek Kosova’da konaklayan Haçlılar’ın karşısına geldi. Türkler’in barış teklifini kabul etmeyen Jan Hünyad, Almanlar, Bohemyalılar, Transilvanyalılar, Macarlar ve Eflaklar’dan oluşan ordusuna hayli güvenmekteydi. 17 Ekim 1448 tarihinde başlayan savaş üç gün sürdü. Türk ordusu 19 Ekim 1448 günü tarihlerimizde II. Kosova Zaferi olarak anılacak olan bu zor savaşı da kazanmasını bildi.
Varna ve Kosova savaşlarının galibi büyük Türk hükümdarı geride imparatorluk hâline gelmeye namzet bir devlet ve İstanbul’u fethedecek bir oğul bıraktıktan sonra öldü (Şubat 1451).