13. asır Anadolusu’nun büyük mutasavvıf şâiri. Feridun bin Ahmed-i Sipehsâlâr’a göre babası “Belhli Ahmed Hatîbî oğlu Hüseyin’in oğlu, devrinin kutbu Sultânü’l Ulemâ Bahâeddin Veled’in” oğlu olan Mevlânâ’nın soyu Peygamberin ilk halifesi Ebûbekir’e…
More13 – 14. asır Anadolu’sunun önde gelen mutasavvıf şâiri ve Türk dilinde kaleme aldığı Garibnâme’yle, eski Anadolu Türkçesi’nin etkisi çok uzun süreli ilk numûnelerinden birini vererek Farsça’nın hâkim olduğu coğrafyamızda Türk diliyle…
MoreHarflerin ve sayıların kutsallığı görüşünü benimseyen ve onlara sembolik anlamlar atfederek yorumlamaya çalışan bâtınî bir düşünce olan Hurûfîliğe mensup mutasavvıf ve şâir. İran kaynakları Şiraz’da, Osmanlı kaynaklarından bâzıları ise Bağdat ve Diyarbakır’da,…
MoreKendi verdiği isimle Vesîletü’n-necât, halk arasında meşhur olan adıyla Mevlid’in yazarı olan Osmanlı müellifi, şâir. Çelebi olarak adlandırılmasından âlim ve ârif bir kişi olduğunu anladığımız Süleyman Çelebi Bursa’da doğmuştur. Bir Mevlid nüshasında…
MoreTürkler arasında, bilhassa Azerbaycan ve Doğu Anadolu Türkleri’nde bir şahıs adı olarak da yaygın kullanılan abdal kelimesi daha çok Anadolu ve Rumeli’de başıboş dolaşan derviş zümrelerini veya bilhassa Kalenderî dervişlerini içermektedir. Bir tasavvuf…
MoreDîvân edebiyâtının ilk özgün şâirlerinden biri olan ve Bey unvânı muhtemelen Manisa sancağına çıkarılan Şehzâde Mahmud’un nişancılığını deruhte ettiği için kendisine tevcih edilen Necâtî’nin asıl adı İsâ veya başka bir rivâyete göre…
MoreAlevî – Bektaşî geleneğinin yedi büyük şâirinden biri kabûl edilen Pir Sultan Abdal, “Mağrıptan çıkar görünü görünü / Kimse bilmez evliyanın sırrını / Koca Haydar şâh-ı cihân torunu / Ali nesli güzel…
MoreDoğduğu yer, yaşadığı dönem, şiirleri ve öldüğü yer konusunda pek çok ihtilâf olan şöhretli Türk halk şâiri. Araştırmacılar genellikle şiirlerine 17. asır cönklerinde rastlandığı için bu asırda yaşamış olabileceğini öne sürmüşlerdir; fakat…
MoreÂşık Çelebi’nin, “Fusahâ fırkasınun birisi de Bâkî’dür / Şu’arâ zümresinün şöhre-i âfâkıdur” dediği ve Sultânü’ş-şuârâ unvanıyla anılan, Osmanlı dîvân edebiyâtının, ilmiye sınıfına mensup (Yine Âşık Çelebi’nin ifâdesiyle “Mantık u kelâmda dem –…
MoreAslen Erzurum Hasankaleli ve asıl adı Ömer olan şâirin babası, Kırım hanlarının hizmetinde bulunmuştur ve o da şâirdir. Nef’î mahlası kendisine, hâmisi Gelibolulu Mustafa Âlî tarafından verilmiştir. İstanbul’a (I.) Ahmed’in saltanat döneminde…
More