Arapça, önder, kabile başkanı, yaşlı adam anlamına gelen bir kelime. Tasavvuf okulu liderlerine şeyh denir. Şeyhler, kulu Allah’a Allah’ı kula sevdirmek isteyen kişidir. Fonksiyonu bakımından, müridleri halle terbiye etmesi bir yana bıkakılırsa, her şeyiyle bir öğretmen görüntüsündedir. Şeyh’in şeriat bilgisine sahib, fena makamını geçmiş, ahlâk-ı hamide (övülen ahlak) ile süslenmiş olması gerekir. Kendisi kamildir, bu yüzden kemale erdirir, yani mükemmildir. Şeyhler çeşitlidir: Sohbet Şeyhi, Ta’lim Şeyhi, Tarikat Şeyhi, Terbiye Şeyhi, İrşad Şeyhi, Teslik Şeyhi.
Şeyh ile ilgili bazı atasözleri şunlardır:
Şeyhin elini öpeceğine kendi elini öp: Eli öpülmeyecek sahte şeyhlerin de bulunduğunu veya elinin emeğiyle geçinmenin daha makbul olduğunu belirten bir atasözü.
Şeyhin kerameti kendinden menkul: Keramet satan sahte şeyhler için kullanılır.
Şeyhi şeyh eden müriddir: Bir şeyhin kemalatı, yetiştirdiği müridin kalitesinden belli olur.
Şeyh olmak kolay, derviş olmak güç: Dervişlik, teslimiyet demektir. Bu ise, çok zordur. Dervişliğin zor olduğu, bu sözle vurgulamıştır.
Şeyh uçmazsa kerametle eğer, o
Mutekitler uçurur, tâ be kamer
Yenişehirli Avni