Arapça, dönmeyi ifâde eden bir kelime. Kişinin kendi mahiyetini, sınırını, menşeini ve bulunduğu yeri anlamasından ibarettir. Kişinin ilminin, gücünün, hayatının, iradesinin, konuşmasının, görmesinin ve duymasının (ki hepsi şer’î tavaftaki gibi yedi özelliktir) Allah’a râci olduğunu anlaması, bu bilince ulaşmasına tavaf denir. “Onun duyan kulağı, gören gözü, tutan eli olurum…” hadisi, bu hususa delâlet eder. Tavâfu’l – İfâda: İlâhî feyzin devam etmesini sağlamak üzere, manevî yükselişi sürdürmek. Tavâfu’l-Vedâ’: Hal yolu ile Allah’a ulaşan hidayete, denir.