Arapça, birine bir söz anlatmak, öğretmek, dikte etmek anlamlarında kullanılan bir kelime. Tarikata yeni giren kişiye şeyhin zikir öğretmesi. Cenaze defnedildikten sonra, hocanın, kabir suali ile alakalı olarak yaptığı konuşma veya seslenişe, telkîn denir. Özellikle Mevlevîlikte, şeyh, müride telkinde bulunduğu için, o müride, ölünce telkîn verilmez. Onun yerine, mezarın etrafında halka olup zikir çekerler ve şu gülbankı okurlar:
“Vakitler hayrola, hayırlar fethola, serler defola. Garka-i garik-ı Rahman derviş Ahmed Efendi’nin ruhu Şadû handan, hâcesi hoşnud ola. Dem-i Hazret-i Mevlânâ, Sırr-ı Şems-i Tebrizi Kerem-i İmam Ali, Hû diyelim Hû.”
Halka verdiği öğütleri kendisi tutmayan kişilere: “Halka verir talkını (telkini), kendi yutar salkımı.” denir.