Bugün elde bulunan Tevrat’ın, Musa’ya (as.) nazil olan ilahi kitabın aynı olduğu söylenemez. Sonradan değişik kimseler tarafından yazılmış, ilave ve çıkartmalar yapılmış bir kitap hâline gelmiştir. İçinde asıl Tevrat’tan parçalar da olabilir.
Çünkü Musa’dan (as.) sonra birçok savaşlarla İsrailoğulları parçalanmış ve egemenliklerini yitirerek uzun yıllar esir hayatı yaşamışlardır. Ayrıca, Süleyman’dan (as.) sonra gelen Yahudi hükümdarlarının çoğu Hz. Musa’nın dinini terk etmişti. Bu yüzden Tevrat’ın asıl nüshası korunamamış, kaybolmuştur.
Hz. Musa’nın dinini terk eden Yahudi hükümdarlarından biri, daha sonra tekrar Hz. Musa’nın dinine dönmüş, bunun zamanında yaklaşık milattan 622 yıl evvel Azrâ adındaki bir kâhin, kendisinin yazdığı bir kitabı Tevrat diye ortaya koymuştur.
İşte bugün, Yahudilerin elinde bulunan ve “Ahdi Atik” adını taşıyan kitabın durumu budur. Bu kitabın, ilahi kitap olarak kabul edilmesi mümkün değildir.
Tevrat’ın İbranice, Yunanca ve Samirice olmak üzere üç meşhur nüshası bulunmakta, bunlar da birbirini tutmamaktadır.
Esasen Kur’anı Kerim, Tevrat’ın değiştirildiğini bildirmektedir.