Dağ demektir. Hz. Musa (a)’nın Allah’la konuştuğu dağ. Hak, Hz. Musa ile nefs yönünden konuşmuştur. Dağ konuşmada sarsılıp un ufak olduğu gibi, onun Allah ile konuşmasında da ilâhî tecelli sebebiyle nefsi toz olmuş, yani helak olmuştu. “Turun sağ yanından ona seslenmiştik”. (Meryem/80) ayetindeki sağ ifadesi, Hz. Musa’nın nefsini gösterir. Yani onun nefsi, fena fillah’a ermişti. Onun bayılması, mahv ve yok olmaktan ibarettir. Hak yok olmamış gibi, kul ise yok olmuş gibi vardır. Hz. Musa (a) Rabbisini görmedi, Allah, Allah’ı gördü. Allah’ın “Beni göremezsin” ifadesiyle anlatmak istediği buydu.
Bu, Ey Musa (a) eğer sen mevcud isen, Ben senden kaybolmuşum: eğer Beni bulmuşsan, sen kaybolmuşun, demektir. Hadis (sonradan olma) bir varlığın, kadim olanın ortaya çıkışında varlığını devam ettirmesi mümkün değildir. Cüneyd, bu konuda şöyle der: “Sonradan olan, öncesi olmayan (kadim) a bitişince, kendinde bir iz kalmaz”. Hz. Ali (r) de şu yorumu yapar. “Sen kayb olduğunda O gözükür, O ortaya çıkınca da beni kaybeder.”