Arapça, sağdaki vadi demektir. Kalbin ilâhî tecellîyi kabul edecek şekilde arındırılması. Mutlak vahdet ki bundan “innî enallah (Ben Allah’ım)” hitabı gelir. Vâdî; peygamber, âlim ve velîlerin kalpleridir. Tur dağından, yani feyz kaynağından fışkıran marifet suları ve nefis mükâşefe halleri, bu vadilerde akar. Bu ibare Kasas suresinin 30. âyetinde geçer: “Oraya geldiği zaman sağdaki vadinin kenarından seslenildi…” Hz. Musa, o vadiden nasıl İlâhî hitaba muhatab oldu ise, nefsini arındıranlar da, bir takım ilâhî tecellîlere mazhar olurlar.