Kur’an-ı Kerim’de her peygamberin vahye muhatap olduğu bildi rilir; bunlar arasında Nuh, İbrahim, İsmail, İshak, Yakub, Musa, İsa, Ey yub, Yunus, Harun, Süleyman ve Davud ismen anılır (2. Bakara, 136; 4. Nisa, 163). Vahiyleri bir araya getiren metinlerden ‘suhuf diye bahsedi lir ve bunlar Hz. İbrahim, Musa ve Muhammed’e nispet edilir (53. Necm, 36-37; 87. A’la, 18-19; 98. Beyyine, 2). Ayrıca Davud’a Zebur (4. Nisa, 163; 17. İsra, 55), İsa’ya İncil ve Hz. Muhammed’e Kur’an’ın veril diği bildirilir. Bundan başka İsrailoğullarına verilen Tevrat’tan bahsedilir ve peygamberlerin onunla Yahudilere hükmettikleri vurgulanır (5. Ma ide, 44). Müfessirler Kur’an’da bahsedilen “Musa’nın kitabı” ifadesini (46. Ahkaf, 12) genelde Tevrat’la özdeşleştirip Tevrat’ın Hz. Musa’ya ve rilen kitap olduğunu düşünseler de Kur’an’da bu konuda açık bir ifade bulunmamaktadır.
İslam’a göre ilahi vahiy Hz. Muhammed’e kadar birbirini destek leyen bir içerikle insanlara aynı mesajı vermiş ve Kur’an’la birlikte pey gamberler aracılığıyla insanlara yönelik vahiy sona ermiştir. Vahiy zinci rinin son halkası olan Kur’an kıyamete kadar insanlığı aydınlatacak olan bir rehberdir.
Meleldere İman İslam inanç esasları arasında meleklere iman da oldukça önemlidir.
Kur’an’ da meleklere iman konusu diğer iman esaslarıyla bir arada geçer:
Peygamber ve inananlar, ona Rabb’inden indirilene inandı. Hepsi Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine inan dı. … (2. Bakara, 285).
“Elçi, güçlü kuvvetli, tasarrufta bulunan, yöneten” manalarına ge len melek kelimesi Kur’an’da seksen sekiz yerde geçmektedir. Kur’an, meleklerin şekli hakkında iki, üç veya dört kanatlı olduklarından başka (35. Patır, 1), herhangi bir bilgi vermemekte, onların ilke olarak insanlar tarafından görülemeyeceğini ifade etmektedir (6. En’am, 8; 17. İsra, 95). Yine Kur’an’da başta cahiliye dönemi Arapları olmak üzere insanların meleklere yönelik yanlış inanç ve düşünceleri eleştirilmekte, onların Al lah’a hamd eden, onu tesbih eden varlıklar oldukları belirtilmektedir. Ayrıca onlara düşmanlıklar yerilmektedir:
Kim Allah’a meleklerine, peygamberlerine, Cebrail’e ve Mika il’e düşman olursa bilsin ki, Allah da inkar edenlerin düşmanı dır (2. Bakara, 98).
Meleklerden bir kısmının adları (örneğin Cebrail ve Mikail) Kur’an’da zikredilir. Melekleri konu edinen ayet ve hadislere dayanarak onların görevlerini şu şekilde özetlemek mümkündür: Allah’ı takdis et me, peygamberlere salavat getirme, müminlerin bağışlanması için dua ve niyazda bulunma, Allah ile peygamberler arasında elçilik yapma, baş ta peygamberler olmak üzere Allah’a yönelen mümin kullara manevi güç verme, sıkıntılı ve üzüntülü anlarında onları teselli etme. Bunlardan başka meleklerin, tabiatın yaratıcının koyduğu düzen (tabiat kanunları) çerçevesinde yönetilmesinde ve kıyametin kopmasıyla başlayacak olan ahiret hayatının tanziminde de görev aldıkları anlaşılmaktadır.