Arapça, Hakk’ın yüzü demektir. O, kendisiyle bir şeyin hakkan var olmasıdır. Zira, varlığın Hak Tea-la’dan başka bir hakikati yoktur. Kur’ân-ı Kerim’de “Nereye yönelirseniz, yönelin, Allah’ın vechi (yüzü) oradadır” (Bakara/115) âyetiyle, bu hususa işaret olunur. O da, bütün varlıklarda ikâmet eden (var olan) Hakk’ın ayn’ıdır. Varlıklarda Hakk’ın kayyumiyyetini (yani kâim olduğunu) gören, her şeyde Hakk’ın yüzünü görür.