Savaşın sona ermesi üzerine Nixon yönetimi ana komünist güçlerle daha yakından ilgilenmeye başlayabildi. En dramatik adım Çin Halk Cumhuriyeti ile ilişki kurulmasıydı. Mao Zedong’un zaferini izleyen yirmi yıl süresince Amerika Birleşik Devletleri, Tayvan’daki Milliyetçi hükümetin Çin’in tümünü temsil ettiğini ileri süregelmişti. Nixon 1971 ve 1972’de Amerikan tutumunu yumuşattı, ticaret sınırlamalarını azalttı ve Beijing’i ziyaret eden ilk A.B.D. başkanı oldu.
Nixon, Sovyetler Birliği’ne karşı bir yumuşama politikası gütmekte de aynı oranda başarılı oldu. Çin’e gitmesinden birkaç ay sonra da Sovyetler Birliği’ni ziyaret etti. Sovyet lideri Leonid Brezhnev’le içtenlikli görüşmeler yaptı, füze stoklarının sınırlanması, uzayda işbirliği yapılması ve ticaret sınırlamalarının yumuşatılması konularında anlaştılar. Stratejik Silahların Sınırlanması Görüşmeleri (SALT) sonucu 1972’de, nükleer silah stoklarının azaltılmasını ve anti-balistik füze sistemleri geliştirilmesini engelleyen bir silah kontrolü anlaşması imzalandı.