William Bradford Ayrılıkçıların gelmesinden kısa bir süre sonra Massachusetts Bay sömürgesinde Plymouth Valisi seçildi. Son derece dindar, kendini kendini yetiştirmiş, “Tanrının eski kehanetlerini kendi yerli güzellikleri içinde kendi gözleriyle görmek için” İbrani’ce dahil olmak üzere birkaç dil bilen bir adamdı. Hollanda’ya yapılan göçe katılması, Mayflower ile Plymouth’a gelmesi, ve vali olarak görevleri onu sömürgesinin ilk tarihçisi olmaya uygun kıldı. Plymouth Plantasyonunu anlatan Of Plymouth Plantation (1651) hikayesi sömürgenin başlangıcının açık ve zorlayıcı bir anlatımıdır. Amerika’nın ilk görünüşünü anlatması haklı olarak ünlüdür:
Being thus passed the vast ocean, and a sea of troubles. . . they had now no friends to welcome them nor inns to entertain or refresh their weatherbeaten bodies; no houses or much less towns to repair to, to seek for succor. . . savage barbarians. . . were readier to fill their sides with arrows than otherwise. And for the reason it was winter, and they that know the winters of that country know them to be sharp and violent, and subject to cruel and fierce storms. . . all stand upon them with a weatherbeaten face, and the whole country, full of woods and thickets, represented a wild and savage hue.
Bradford İngilizlerin Yeni Dünyası’nda sömürgelerin kendilerini yönetmelerini anlatan ilk dokümanı, “Mayflower Sözleşmesi”’ni Hacılar henüz gemideyken hazırladı. Bu sözleşme bir buçuk asır sonra gelecek olan Bağımsızlık Bildirgesi’nin öncüsüydü.
Püritenler, dinsiz soylular ve ahlaksız yaşamla ilişkilendirdikleri dans etmek ve kağıt oynamak gibi dünyevi eğlenceleri onaylamıyorlardı. ”Hafif” kitaplar okumak ve yazmak da bu sınıfa giriyordu. Püriten zekalar müthiş enerjilerini hayali olmayan ve dini tarzlara akıttılar: şiir, vaazlar, din konusunda kitapçıklar ve tarihçeler. Özel günlükleri ve tefekkürleri bu içedönük ve yoğun insanların zengin iç dünyalarını kaydeder.