Arapça kesin, açık bilgiyi ifade eden bir kelime. Kuşeyrî üç türlü yakînden bahseder: 1. İlme’l-Yâkin: Bir şey hakkında habere dayanan bilgi. 2. Ayne’l- Yakin: Bir şey hakkında, görmek suretiyle elde edilen bilgi, 3. Hakka’l-Yâkin: Bir şeyi bizzat yaşamak suretiyle elde edilen bilgi. Yakîn’de şüpheye yer yoktur, kalp bir şeyin hakikati konusunda, tatmin durumundadır. Yine yakin, delil ile değil inanç kuvveti ile apaçık görmeyi ifade eder. Tehânevî kişinin yakîn ile, su ve ateş üzerinde yürüyebileceğini, onlar katında belanın nimete, nimetin de belaya dönüşebileceğini, ilmin, sufiyi kullanırken, yakînin onu taşıdığını kaydeder.