Roosevelt’in ikinci görev döneminin başlamasından kısa bir süre sonra ülke içi programları, sıradan Amerikalıların pek az farkına vardığı yeni bir tehlikenin gölgesinde kaldı; bunlar, Japonya, İtalya ve Almanya’daki totaliter rejimlerin yayılmacı planlarıydı. Japonya…
MoreCumhuriyetçi Parti 1936’da Roosevelt’e rakip olarak, Kansas’ın oldukça liberal Valisi Alfred M.Landon’u başkan adayı gösterdi. Yeni Düzen karşısındaki tüm yakınmalara karşın, Roosevelt 1932’de olduğundan daha büyük bir zafer kazandı. Halkın oyunun yüzde 60’ını aldı…
MoreYeni Düzen’in ilk yıllarında olağanüstü sayıda bir dizi yasa girişimlerinde bulunuldu ve üretimde ve fiyatlarda çarpıcı yükselmeler başarıldıysa da, bunalım sona erdirilemedi. O günlerde karşılaşılan sorunlar hafifletildi, ama yeni talepler ortaya çıktı. İş çevreleri…
More1933 yılında Ulusal Endüstriyel Güçlenme Yasası (National Industrial Recovery Act – NIRA) ile kurulan Ulusal Güçlenme Dairesi (National Recovery Administration – NRA), adil rekabet kuralları koyarak kıyasıya rekabeti önlemeye ve böylelikle daha…
MoreÜlke sorunlarının çoğunun daha fazla devlet müdahalesi sayesinde çözümlenebileceği inancı, Yeni Düzen yıllarının bir özelliğiydi. Sözgelimi, Kongre, çiftçilere ekonomik yardım sağlamak amacıyla 1933’te Tarımsal Ayarlama Yasası’nı (Agricultural Adjustment Act – AAA) kabul etti. Yasa’nın…
More1933 yılında milyonlarca Amerikalı işsizdi. Ekmek kuyrukları pek çok kentte alışılmış bir görüntü oluşturuyordu. Yüz binlerce kişi, yiyecek, iş ve barınak bulabilmek amacıyla ülkede başıboş dolaşıyordu. Sevilen bir şarkının nakaratı, “Kardeşim on sent verebilir…
More“Demokrasinin büyük silah deposu olmalıyız.” Başkan Franklin D.Roosevelt – 1941 Yeni Başkan Franklin Roosevelt 1933’te, halkı Yeni Düzen (New Deal) adı verilen programının etrafında hızla toplayan bir güven ve iyimserlik havası yarattı. Başkan,…
MoreEkim 1929’da menkul değerler borsası çöktü ve piyasadaki kağıtların yüzde kırkının değerini yok etti. Buna karşılık, politikacılar ve endüstri liderleri, borsa çöktükten sonra bile, ülke ekonomisinin geleceği hakkında iyimser beklentilerini açıklamayı sürdürdüler; fakat,…
MoreBazı Amerikalılar, giderek gelişen bir kentsel ve laik toplum ile eski kırsal gelenekler çatıştıkça, dikkatlerini aile ve din üzerine yoğunlaştırarak, 1920’lerdeki çağdaş yaşamın özellikleri karşısındaki hoşnutsuzluklarını gösterdiler. Sözgelimi, profesyonel bir beyzbol oyuncusuyken…
More1920’lerde yabancı göçüne getirilen sınırlamalar A.B.D. politikasında önemli bir değişiklik oluşturdu. Göç, XIX. yüzyıl sonlarında büyük ölçüde artmış ve XX. yüzyılın başlarında en yüksek düzeyine erişmişti. Sözgelimi, Amerika Birleşik Devletleri’ne 1900-1915 arasında, pek çoğu…
More1920 başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçi aday Warren G.Harding’in büyük bir zafer kazanması, Wilson’un idealizminin ve uluslararası alanda sürdürdüğü politikanın genelde kabul görmediğine ilişkin son kanıt oldu. Gazeteci William Allen White’nin yazdığına göre, Amerikan halkı “sorunlardan…
MoreSavaştan barışa geçiş çok kişi için bir huzursuzluk kaynağı oldu. 1917 yılında Avrupa’da büyük bir hızla yayılmış olan grip salgını, 1918 ilkbaharında Amerika Birleşik Devletleri’ne de sıçradı. Bir yıl sonra, nasıl başladıysa yine öyle …
MoreWilson, sonuçta imzalanacak antlaşmanın görüşmeler sonucu erişilmiş bir barış özelliği taşıyacağını umuyor; fakat, savaşın derinleştirdiği duygular yüzünden Müttefikler’in aşırı taleplerde bulunacaklarından korkuyordu. Bu konuda haklı çıktı. Ulusların kendi geleceklerini kendilerinin saptamaları kavramının yaşama…
More22 Ocak 1917’de bir açıklama yapan Alman hükümeti, sınırsız denizaltı savaşına yeniden başlanacağını bildirdi. Nisan ayına kadar beş A.B.D. gemisinin batırılması üzerine Wilson Kongre’nin savaş ilan etmesini istedi. Hükümet bunun hemen ardından, asker,…
More1914 yılıda Avrupa’da patlayan savaş Amerikan halkında bir şok etkisi yarattı. Çatışma önceleri çok uzaktaymış gibi göründüyse de, ekonomik ve siyasal etkileri kısa zamanda ve derinden hissedildi. Hafif bir çöküntü geçirmekte olan A.B.D. endüstrisi,…
MoreHiçbir ülkenin tarihi Amerika Birleşik Devletleri’ninki kadar göçe yakından bağlı olmamıştır. Sadece XX. yüzyılın ilk 15 yılında bile, çoğunluğu New York limanındaki Ellis Adası’nda 1892’de kurulan federal göçmen merkezinden geçen 13 milyonu aşkın göçmen…
MoreRoosevelt 1908 seçim kampanyasının yaklaştığı günlerde, popülerliğinin doruğundaydı; fakat, bir başkanın iki dönemden fazla görev yapmayacağı yolundaki geleneği bozmak istemiyordu. Bu nedenle William Howard Taft’ı destekledi ve seçimi kazanan Taft da selefinin reform…
More20. yüzyılın başlarında, büyükçe kentlerin çoğunda ve eyaletlerin yarıdan fazlasında kamu görevlileri günde sekiz saat çalışmaya başlamışlardı. İşverenleri, çalışma sırasında oluşan yaralanmalardan sorumlu tutan işçi tazminat yasalarının yürürlüğe girmiş olması da aynı…
More1900 yılı başkanlık seçimleri, Amerikan halkının McKinley hükümeti ve özellikle hükümetin dış siyaseti konusundaki kararını belirtmesine fırsat yarattı. Philadelphia’da toplanan Cumhuriyetçiler, İspanya ile yapılan savaşın kazanılmasını, ülkede gönencin yeniden sağlanmasını ve Açık Kapı politikası…
MoreXIX. yüzyıl Amerikası’nda endüstri işçisinin yaşamı kolay olmaktan çok uzaktı. En iyi dönemlerde bile ücretler düşük, çalışma saatleri uzun ve çalışma koşulları tehlikeliydi. Ülkenin büyümesi sırasında üretilen gönencin pek azı işçilere gidiyordu. Belirli endüstrilerdeki işgücünün…
More“Bir büyük demokrasi, gelişmiyorsa, ne büyük ne de demokrasi olur.” Eski Başkan Thedore Roosevelt – 1910 dolayları XIX. yüzyılın Amerikan çiftçileri, büyük gelişmeler sağlamakla birlikte sık sık yinelenen sıkıntı dönemleri de geçirdiler. …
MoreFilipinler’de yeni yeni egemenlik kurmuş ve Hawaii’de de tümüyle yerleşmiş olan Amerika Birleşik Devletleri, XIX. yüzyılın sonlarında, Çin’le hareketli bir ticaret yapmayı kuvvetle umuyordu. Buna karşın, Çin Japonya tarafından yenilgiye uğratıldıktan sonra (1894-1895),…
Moreİspanya ile yapılan savaş, Amerika’nın, Panama kıstağını geçerek iki büyük okyanusu birleştirecek bir kanal yapılmasına yönelik ilgisini yeniden canlandırdı. Dünya ticaretinde ağırlığı bulunan ülkeler, böyle bir kanalın deniz ticareti açısından çok yararlı olacağının…
MoreAmerika Birleşik Devletleri, XIX. yüzyılın son on yılı içinde, etkisinin ve zaman zaman da topraklarının Atlas Okyanusu ile Büyük Okyanus’un uzak noktalarına ve Orta Amerika’ya yayıldığı bir imparatorluğu genişletme dönemi yaşadı; ancak, Amerika…
MoreMadencilerin, sığır yetiştiricilerin ve yerleşimcilerin düzlüklere ve dağlara yayılmaları, Doğu’da olduğu gibi Batı’da da Kızılderililerle çatışmalara girilmesine yol açtı. Büyük Havza’daki (Great Basin) Utelerden Idaho’daki Nez Percelere kadar pek çok Kızılderili kabilesi,…
More1865’te sınır çizgisi genellikle Mississippi Nehri kıyısındaki eyaletlerin batı kenarlarını izler; Kansas ve Nebraska’nın doğu kesimlerini içine alacak biçimde genişlerdi. Öncü çiftliklerin oluşturduğu bu ince çizginin ötesinde, Rocky Dağları’nın eteklerine kadar çayırlar ve…
MoreGüney, endüstri çekmek amacıyla 1880’lerde çok çaba gösterdi. Çelik, kereste, tütün ve dokuma endüsterilerinde gelişme sağlamaları için yatırımcılara büyük teşvik önlemleri vaadinde bulunuldu. Yine de, Güney’in ulusal endüstri tabanında 1900’deki payı yaklaşık 1860…
MoreEnüstride elde edilen çok büyük gelişmelere karşın, tarım ülkedeki temel iş alanı olmayı sürdürdü. İç Savaş sonrasında imalatta görülenle aynı zamanda oluşan tarım devrimiyle el işçiliğinden makineli çiftçiliğe ve geçime yönelik tarımdan…
MoreDemiryolları, genişlemekte olan ülke için çok önemli bir konuma gelmiş ve demiryolu taşımacılığındaki uygunsuzluklar da çoğalmaya başlamıştı. Demiryolu şirketleri, çok mal taşıtan şirketlerin ödedikleri taşıma ücretinin bir kesimini iade ederek onlara indirim sağlıyor,…
More1901 yılında bu birleşmeden doğan United States Steel Corporation (Amerika Birleşik Devletleri Çelik Anonim Şirketi), 30 yıldır süregelen bir süreci simgeledi; bağımsız endüstri işletmelerinin federe ya da merkezi şirketler olarak bir araya…
More