Arapça, görmek, müşahede etmek demektir. Kaşanî şuhudu; Hakk’ı, Hak vasıtasıyla görmektir, diye tanımlar. Zıddı gaybettir. Ve bu gaybet, nefsin nazlarından uzaklaşıp görmemek anlamındadır.…
MoreArapça, mücmelde, ayrılmış olanın görülmesi demektir. Zat-ı Ehadiyyette çokluğu görmek.…
MoreAyrılanda, mücmeli görmek anlamında Arapça bir ifade, Mufassal (çok) da mücmel (tek)’i görme.…
MoreFarsça, çiçek demektir. Yüksek mertebe, yüce makam.…
MoreArapça, içmek demektir. Kula önce zevk (tadmak), sonra şürb (içmek), en sonra da reyy (kanmak) hali gelir. Bunlar, keşif halinde doğan ruhî nazlardır. Şurb için şu açıklama da yapılır: Temiz sır ve…
MoreSahabilerden Ebu’l- Mukaddem Şureyh b. Hani b. Mazyedi’l-Harisî (ö. 87/705)’ye dayandırılan bir tasavvuf okulu.…
MoreDağınık, şaşkın, meczub, aşık; İlâhî cezbe çokluğundan hayretler içinde kalan salik.…
MoreSur: Özel hal. Hal; Hakk’ın kelamını veya ibretli bir sözü duyanda, veyahut sema yapan salikte ortaya çıkan durum’a denir.…
MoreIşkıyye’nin kollarından olup Abdullah Şuttar (ö. 1415)’a dayandırılır.…
MoreArapça, hal, rütbe, önemli iş, tabiat, ihtiyaç gibi anlamları olan şe’n kelimesinin çoğuludur. Şuûn-ı Zatiyye (zata ait işler): Zat-ı Ehadiyyetteki hakikat ve aynların nakışlarından ibarettir. Tıpkı ağacın, yaprakların, çiçek ve meyvelerin, tümünün…
MoreXII. Asırda Seb’iniyye’den doğmuş olup, göçebe tarikatıdır.…
MoreArapça, bir kelime olup Türkçe’de de kullanılır. Yapılan iyiliği öğme anlamındadır. Nimetin değerini bilmek, ilim, hal ve amel ile olmak üzere üç türlüdür. Alimlerin şükrü dilde, abidlerinki fiilde, ariflerinki haldedir. Abdülkadir Geylanî,…
MoreFarsça’dır. Sûfîlerin başlarındaki taçlara sardıkları parçaya “şükraviz” veya “risale” denir.…
MoreArapça, ürküp kaçmayı ifade eden bir kelime. Hakikat menzillerinden uzaklaştıran sıfatlardan kaçmak, hukuka yapışmak. Tusî, Şürûd’u anlatırken şöyle der: Salik’in hayatı boyunca sığınma durumunda olması ve ayıklığını, sıdk üzere bulundurması gerekir. Aksi…
MoreEbu’l-Hasen Ali b. Abdil-lahi’ş-Şüşteri’n-Nimeyrî (ö. 668/1269)’ye dayandırılan bir tasavvuf okulu.…
MoreFarsça, düzensiz, acılı, tatlılı, deve gibi anlamlar ifade eden bir kelime. İnsaniyet.…
MoreTürk mûsıkîsinin önemli hânendelerinden ve aynı zamanda bestekârlarından olan Bekir Sıdkı Sezgin, İstanbul Şehremini’de, Kadirî şeyhi Hâfız Hüseyin Efendi’nin oğlu olarak dünyâya geldi. İlk ve ortaöğrenimini Isparta ve Muğla’da tamamladıktan sonra 1952’de…
MoreTürk düşünce târihinin ve bu târih içerisinde Türk milliyetçiliği düşüncesinin önemli bir merhalesini teşkîl eden, kültür, medeniyet, milliyetçilik ve din konularına eğilerek özgün bir sosyo-kültürel tetkikler külliyâtı ortaya koyan sosyal bilimci Erol…
MoreSon zamanlarda yapılan araştırmalar okul içerisinde çeşitli bağlamlarda ve farklı sınıf seviyelerinde geniş kapsamlı bir şekilde uygulanan değerler eğitiminin etkililiğini ortaya çıkarmıştır. Sarı ve Doğanay ortaokul 8. Sınıf öğrencilerinin, demokratik değerlerin kazanmasında…
MoreOkullarda değerler eğitiminin gerekliliği ve kapsamı konularına yer verdikten sonra, bu konuda öğretmenlerin görev ve sorumluluğuna değinmeden geçmek bu bölümün eksik kalması anlamına gelir. Çünkü pek çok araştırmacı ve eğitimci öğretmenlerin değerler…
MoreEğitim insanları tanımak, özel kabiliyetlerinin farkına vararak doğru mesleği seçmelerine yardımcı olmak, yol göstermek ve insanların sağlıklı kişilik geliştirmeleri adına yapılan faaliyetlerin tümüdür. Eğitim insanların kabiliyetlerini geliştirip başarılı, üretken ve güçlü bir…
MoreDeğerler öğrenilebilen ve öğretilebilen kavramlardır. Çocuklar yaşamlarının ilk yıllarında değerleri ailelerinden, akranlarından, bakıcılarından, oyun gruplarından, yaşadıkları çevreden, medyadan ve çevrelerindeki diğer kurumlardan öğrenmeye başlarlar. Değerler eğitimini başlangıcı ve en etkili olduğu yer…
More“Kötü kadınlar, kötü erkeklere; kötü erkekler de kötü kadınlara; temiz kadınlar temiz erkeklere, temiz erkekler de temiz kadınlara layıktır. O temiz olanlar iftiracıların söyledikleri şeylerden uzaktırlar. Onlar için bir bağışlanma ve bolca…
More“Onlar, inananlar ve kalpleri Allah’ı anmakla huzura kavuşanlardır. Biliniz ki, kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.” (Ra’d, 13/28) Dünya üzerinde yaşayan tüm insanlar, huzurlu ve mutlu olmak isterler. Bunun için değişik metot…
More“Andolsun asra /zamana ki, insan gerçekten ziyan içindedir. Ancak, iman edip de sâlih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler, birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka (Onlar ziyanda değillerdir).” (Asr, 103/1-3) Yüce Allah’ın kullarına…
More“Zulmedenlere meyletmeyin. Yoksa size de ateş dokunur. Sizin Allah’tan başka dostlarınız yoktur. Sonra size yardım da edilmez.” (Hûd, 11/113) Zulüm yüce Kitabımız Kur’an’da, biri inanç diğeri de ahlak alanında olmak üze-re, genel…
More“Biz zulmetmekte olan nice memleketleri kırıp geçirdik ve onlardan sonra başka toplumlar meydana getirdik. Onlar azabımızı hissedince hemen oradan süratle kaçıyorlardı. Onlara, ‘Kaçmayın, o içinde şımartıldığınız bolluğa ve yurtlarınıza dönün. Çünkü sorulacaksınız’…
MoreEyke halkı, Hz. Şuayb’ın peygamber olarak gönderildiği bir topluluktur. Bu ka-vim, Kızıldeniz sahilinde bulunan Medyen şehrinde yaşamıştır. Eyke halkının yaşa-dığı topraklar son derece geniş ve verimli, iklimi de hoş ve mutedil idi.…
More“Allah’a ve Resûlüne itaat edin ve birbirinizle çekişmeyin. Sonra gevşersiniz ve gücünüz, devletiniz elden gider. Sabırlı olun. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.” (Enfâl, 8/46) Sabır; sıkıntılara, zorluğa, haksızlığa ve herhangi bir sebepten dolayı…
More“(Münafıklar), ‘Allah’a ve Peygambere inandık ve itaat ettik’ derler. Sonra da onların bir kısmı bunun ardından yüz çevirirler. Hâlbuki onlar inanmış değillerdir.” (Nûr, 24/47) “Mümin, (yanık) buğdaylar gibidir. Rüzgâr buğday başaklarını (sarıya,…
More