“O grup da, ‘Hayır, size rahat ve huzur olmasın. Bu cehennemi bizim önümüze siz sürdünüz. Orası ne kötü durak yeridir!’ der. Şöyle derler: ‘Ey Rabbimiz! Bunu bizim önümüze kim sürdüyse cehennemde onun…
More“Onlar dinlerini oyun ve eğlence edinmişler ve dünya hayatı da kendilerini aldatmıştı. İşte onlar bu günlerine kavuşacaklarını nasıl unuttular ve âyetlerimizi nasıl inkâr edip durdularsa, biz de onları bugün öyle unuturuz.” (A’râf,…
More“Ey iman edenler! Kendiniz, ana babanız ve en yakınlarınızın aleyhine de olsa Allah için şahitlik yaparak adaleti titizlikle ayakta tutan kimseler olun. (Şahitlik ettikleriniz) zengin veya fakir de olsalar (adaletten ayrılmayın). Çünkü…
More“Ey iman edenler! Namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi ve -başlarınıza mesh edip- her iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniz iyice yıkanarak temizlenin. Hasta olursanız veya seferde bulunursanız…
MoreMillet’in ne olduğu kavramsal olarak kesin bir şekilde açıklanamamıştır. Sözlüklerde genellikle ifade edilen tanım şu şekildedir: “Millet” kelimesi; “m-l-l” kökünden din ve yol manalarına gelmektedir. Mecazi olarak ehl-i millet manasına gelen millet…
MoreGiriş Libya adı İslâm literatüründe kullanılan bir isim değildir. Müslüman olmadan çok önceden iti-baren ilk defa Yunanlılar tarafından bölge için kullanılan adlardan biri olmakla beraber, esas itibariyle “Trablus” veya “Trablus ve Bengâzî”…
MoreYerleşim bölgelerini titizlikle belirlemeliyiz. Kaygan ve ovalık bölgeleri iskana açmamalıyız. Evimizi gevşek toprağa sahip meyilli yerlere yapmamalıyız. Yapıları deprem etkilerine karşı dayanıklı yapmalıyız. (Yapı Tekniğine ve İnşaat Yönetmeliğine uygun, sağlam olarak) İmar…
Moreİstanbul’da, 325 yılından bugüne kadar 13 şiddetli deprem meydana geldi. Bu depremlerde binlerce kişi hayatını kaybederken, kiliseler, surlar, camiler yıkıldı, dev dalgalar ve toprakta yarıklar oluştu. Türkiye Deprem Vakfı’ndan (TDV) alınan bilgiye…
Moreİnsanoğlu, Japonya gibi deprem inşaatı teknolojisinde en ileri düzeydeki ülkelerde dahi halen doğa karşısında çaresiz kalırken, bugüne kadar tarih boyunca meydana gelen depremlerde milyonlarca kişi hayatını kaybetti. Bazı depremler tarihte çok büyük…
MoreYerkabuğundaki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları sarsma olayına deprem denir. Deprem,önlenemeyen bir doğa olayıdır. Dünyanın oluşumundan beri, sismik yönden aktif bulunan bölgelerde depremlerin ardışıklı olarak…
MoreAFAD tarafından hazırlanmış güncel Türkiye Deprem Haritası.…
MoreMüslümanlar baştan beri Kur’an-ı Kerim’i gereği gibi okumak, anlamak ve hayata geçirmek için büyük çaba göster-mişlerdir. Bu çabaların sonucunda, Kur’an’ı okumaya yönelik olarak kıraat ilimleri, anlamaya yönelik olarak da tefsir ve tef-sire…
MoreMeâl, bir şeyin özü, hulâsası, varacağı sonuç demektir. Kur’an-ı Kerim’in hiçbir dile tam bir çevirisi yapılamayacağı için, onun çevirilerine meâl denmektedir. Yani meâl, Kur’an nazmının eksiksiz bir aktarılışı değil, sonuç itibariyle müterci-min,…
MoreTercüme, bir sözün anlamını başka bir dilde dengi bir sözle aynen ifade etmektir. Oysa bir dilden bir başka dile çe-viri yapılırken ifade ve metinlerin manalarını ve inceliklerini tam olarak aktarmak mümkün olmamaktadır.…
MoreKur’an-ı Kerim’in çağrısı tüm insanlara yöneliktir. İnsa-na, maddî, manevî, bireysel ve toplumsal her alanda rehberlik eder. Getirdiği birey ve toplum modelinin gerçekleşmesi için prensiplerinin hayata geçirilmesini, bunun için de okunup an-laşılmasını ısrarla…
MoreKur’an-ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed (s.a.s.)’in en büyük mucizesidir. O şiir olmadığı gibi nesir de değildir. Kendine özgü üslûbu olan ilâhî bir nazımdır. İlk hitap ettiği toplumun dilini, herkesin bildiği anladığı…
MoreÂyet kelimesi sözlükte alamet, nişan, ibret, mucize, açık delil gibi anlamlara gelir. Terim olarak ise, sûrelerin içinde yer alan, baş tarafı ve son tarafı belirlenmiş harf, kelime, cümle veya cümleler grubuna denir.…
MoreKur’an-ı Kerim, 114 sûreden oluşmaktadır. Bunların ilki “Fâtiha”, sonuncusu “Nâs” sûreleridir. “Sûre”, kelime anlamı itibariyle yüksek makam, mevki, şan, şeref, alamet, bir şeyi diğerinden ayıran engel gibi anlam-lara gelmektedir. Terim olarak ise…
MoreKur’an-ı Kerim, vahiy yoluyla son peygamber Hz. Mu-hammed (s.a.s.)’e yaklaşık 23 sene zarfında nazil olmuştur. Hiçbir semavî kitaba nasib olmayan muazzam bir itina ve ko-ruma ile tesbit edilmiştir. Bunun için Hz. Peygamber,…
MoreKur’an-ı Kerim, Allah’ın kelamıdır. İnsanlığı dünya ve ahiret mutluluğuna ulaştırmak için son peygamber Hz. Muham-med (s.a.s.)’e Arapça olarak Cebrail aracılığıyla vahyedilmiştir. Hz. Peygamberden itibaren nesilden nesile tevatür yoluyla nak-ledilegelmiştir. Okunmasıyla da ibadet…
MoreYâ Sîn. (Ey Muhammed!) Hikmet dolu Kur’an’a andolsun ki, Sen elbette (peygamber) gönderilenlerdensin. Dosdoğru bir yol üzeresin. Kur’an, mutlak güç sahibi, çok merhametli Allah tarafından indirilmiştir. Ataları uyarılmamış, bu yüzden de gaflet…
MoreDede Korkud, adına atfedilen hikâyelerin anlatıcısı kabûl edilen yarı efsânevî Türk bilgesidir. Anlatıcı desek de aslında bu hikâyeler üçüncü tekil şahsın ağzından aktarılmakta ve Dede Korkud hikâye sonunda kahramanları kutsayan bir rehber…
MoreMERS nedir? Son zamanlarda yoğun endişeye yol açan corona virüs enfeksiyonu MERS’tir: Middle East Respiratory Syndrome(Orta Doğu Solunum Sendromu). Hastalığa yol açan virüs MERS-CoV’dır. Bu virus 2012 yılında Suudi Arabistan’da tespit edilmiştir.…
MoreAilesi ve Tahsil Hayatı Mikail Bayram’ın ailesi İran’ın Hoy kasabasındandır. Köken olarak Azeri Türkü’dür. Küresinliler adında Sünni bir oymağa mensup olup, artan Şii tahakkümü ve Türk-İran siyasi ilişkilerinin nihai neticesi sonucunda I.…
Moreİnsan başta olmak üzere canlı ve cansız her varlık yaşadığı dönemin gerçek birer tanığıdır. Özellikle de toplumların kendi benliklerinin ve manevi duyuşlarının birer örneğini teşkil eden her türlü maddi yapılar tarihin tanıkları…
MoreArapça, yemek demektir. Tasavvuf! edepler arasında az yemek önem taşır. Cüneyd- i Bağdadî, Allah’ın rahmetinin, sûfîlerin üzerine üç yerde indiğini söyler ki bunlar: Yemek yedikleri zaman; onlar yemeği ancak yeterince yerler. Aralarında…
MoreArapça, ta’n dürtmek demektir. Kınamak ve aleyhde bulunmayı da ifade eder. Ta’n eden bizden, ettiren ise bizden değil: Bu, taş atan bizden, attıran bizden değil anlamında da kullanılır. Bu söz, tasavvuf yoluna…
MoreArapça, itaat, muvafakat, emre boyun eğme gibi anlamları ihtiva eden bir kelime. Seyyid Şerif tâatı, bir emre isteyerek muvafakat etme, şeklinde tanımlar. Tâat ona ve Mu’tezile’ye göre, Allah’tan başkası için caiz olup,…
MoreArapça belirme, anlamında bir kelime. Vahdet-i vücuddaki zattan ilk ortaya çıkan, beliren varlık mertebesine, ta’ayyün-i evvel (ilk belirme); ikinci varlık mertebesine de ta’ayyün-i sânî (ikinci belirme) denir. Ta’ayyünler cüz’î ve küllî olmak…
MoreTabiat, mizaç anlamlarında Arapça bir kelime. Her şahsın hakkında, kendisiyle ilmin öne geçtiği şeye tab denir.…
More