Arapça, akla gelen şey, geniş yol, zan, tahayyül, korku, şüphe, vs. gibi anlamlan olan bir kelime. Vehm; insanın cismanî kuvveti olup, yeri, beynin orta kısmının arka tarafıdır. “Zeyd’in cömerd oluşu”, “Zeydin cesareti”…
MoreArapça, temsilci demektir. Alevîlikte, Osmanlıların son döneminde, çelebilerle dede baba (Hacı Bektaş’taki) arasında bir kırgınlık olmuş, bu nedenle Cemaleddin Çelebi alevîlerin bulunduğu köylere vekiller göndererek, kendisinden icazet (izin) almayan dedelerin, talipleri (dervişleri)…
MoreArapça, doğum demektir. Müridin, şeyhin manevî cüz’ü gibi olması bakımından, müridle şeyh arasındaki uyuşuma denir. Bu tabii doğumdaki çocuğun durumuna benzer. Ancak bu doğum manevîdir. Hz. isa (a) şöyle der: “iki kere…
MoreArapça, birine yaklaşma, yakınlık, akrabalık (vavın esreli şekliyle) imaret, sultanlık, hüküm, valilik, vb. anlamları ihtiva eden bir kelime. Nefsinden fani olduğunda, kulun Hak ile hareket etmesi, Kur’ân-ı Kerim’deki “Allah mü’minlerin velisidir” (AIİ-imran/68)…
MoreArapça-Farsça, velilik ki-tabı anlamındadır. Ağızdan ağıza anlatılan bir velinin kerametleri, men-kabe ve nasihatlarını içeren kitaplara “Velâyetnâme” veya “Vilâyetnâme” denir. Bunlara örnek olarak, “Vilayetname-i Ot-man Baba” “Vilayetname-i Seyyid Ali Sultan”, “Menâkıb-ı Hacı Bektaş-ı…
MoreArapça, dost anlamındadır. Velinin tanımı, Bu-harî (Rekaik/38) ‘de şu kudsi hadisle verilir: “Allah, bir kulunu sevdiği zaman onun gören gözü, duyan kulağı, tutan eli, yürüyen ayağı olur. “Bu kul, Allah’tan bir şey…
MoreArapça, takva, Allah’tan korkmak, şüphelilerden kaçınmak, mubah ve mekruhlarda bile titizlikle davranmayı ifade eder. Kulun gazab veya rıza halinde gayriyi konuşmaması.Bütün gayretini Allah rızasına yöneltmek. Üç tür vera sahibi vardır: 1- Şüpheliler…
MoreArapça, mirasçı olmayı ifade eder. Tâbi olmaktır. 1- Cennetü’l Verâse: Hz. Peygamber (s) e güzelce uymakla oluşan ahlâk cennetidir. 2- Ulûmü’l-Verase: Bu da fıkıhtır. Sûfîler, ilimlerini amele dökmüşlerdir. Bu yüzden onlar ilmin…
MoreArapça, Muhammedi gül demektir. Tezhible sanat eserlerinden, yaprak ve güller üzerine âyet veya Hz. Peygamber (s)’in özellikleri yazılı olanlara denir. Delail kitaplarında daha çok rastlanır. Her kimde ki var aşk ile bir…
MoreBu bir hadis-i şeriftir, halk arasında da atasözü olarak yaygındır. “Vermeyi” teşvik eder.…
MoreArapça, boz güvercin demektir. Nefs-i küllî. Levh-i mahfuz, levh-i kader, budur. Tesviye edilen surete üfürülen ruha da, “Verka” denir, ilk varolan (mevcûd -ı evvel) budur. Varlığına neden olan ilâhî inayet (yardım) ten…
MoreArapça, araçlar, vasıtalar demektir. Allah ile kul arasındaki dünya ve âhiret sebepleri 3 çeşittir: 1-Ulaşım vasıtaları ki bunlar, Hakk’ın sebepleridir. 2- Kavuşturan vasıta ki, bunlar ibadetlerdir. 3- Ayrılma vasıtaları ki, bunlar, nefislerin…
MoreArapça, araç demektir. Duada, Allah dostlarını araya koyarak istekte bulunmak: “Ya Rab Hacı Bayram Veli’nin hürmetine, beni, anne ve babamı, evladlarımı salihlerden eyle!” demek bir vesile olduğu gibi, Allah’ın muttaki kullarından birine…
MoreArapça, damga basma, nişan vurma vb. anlamları bulunan bir kelime. Allah’ın dilediği şekilde, geçmişteki ilminde mahlukatı damgalaması. Bu, ebedî olarak değişmez ve bu bilgiye hiç kimse ulaşamaz.…
MoreArapça, bulmak, iç duygusu, nefis ve batınî kuvveleri ifâde eden bir kelime. Vicdan, vecdden daha özeldir. Zira vicdanın Hakk’a arkadaşlığı vardır, iç hislerle idrak edilen şeylere vicdaniyyât denir.…
MoreArapça, kulların tümünün yönü, ciheti anlamında bir isim tamlaması. Ulûhiyyet hazreti.…
MoreArapça, birlik demektir. İnziva, uzlet.…
MoreFarsça, yıkıntı anlamındadır. Dünya. Bu dünya, şimdi gördüğümüz şekliyle ma’murdur, harap değildir. Ama ardında taşıdığı temel gerçek fanilik, yokluk, harap olmaktır. Rah-man/26-27’de Allah şöyle der: “İkram ve celal sahibi Rabbinin vechi hariç,…
MoreArapça, su payı, ordu, gece ibâdete ayrılan zaman dilimi, çok sayıda kuş, Kur’an da her bir cüz, her gün rutin olarak okunması görev haline getirilen dua veya zikirler gibi çeşitli anlamlan içeren…
MoreTek, eşsiz, arefe günü anlamlarında Arapça bir kelime. Bu terim, tüm itibarları ortadan kalkmış olması bakımından Zât’ı ifâde eder. Zira Ehadiyyet’in hiçbir şeye nisbeti, hiçbir şeyin de O’na nisbeti (mensubiyeti, aidiyeti) yoktur.…
MoreArapça, abdest demektir. Sûfiyyeye göre dış temizlik, en kolay temizliktir. En zoru, batinî (iç) temizliktir. Vudû konusunda, sûfiyyenin edeblerinden önde geleni; gusül ederken, kalbi sürekli huzur halinde muhafazaya dikkat etmektir.…
MoreArapça, durmak, vâkıf olmak, yani bilmek demektir. Sâlikin belirli konularda dikkat sarfedip, onları anlamaya çalışması.…
MoreArapça, sayıya dikkat etmek, demektir. Zikirde sayı önemlidir. Sayının az veya çok olması, ruhun manevî gelişimine ters etki etmesi bakımından sayıya tam anlamıyla uymak gerekir. Nakşî tabiridir.…
MoreArapça, kalbe dikkat etmek demektir. Buna, “gönüle varıp, gönülü beklemek” şeklinde tanım getirilir. Kalbin Allah’tan gayri herşeyden sıyrılıp, Allah tefekküründe sürekliliği koruyarak yoğunlaşması. Sadece Allah’ı düşünme. Nakşî tabiridir.…
MoreArapça, doğru bilmek, doğru vukûfiyyet anlamındadır. Kâşânî bu terimi, Hakk’ın muradı ile beraber olma hali, şeklinde tanımlar.…
MoreArapça, zamanı korumak demektir. Sâlikin, herân hâlinden haberdâr olmasına denir. Bu şekilde sâlik, içinde bulunduğu halin şükrü mü, özrü mü gerektirdiğini bilir ve ona göre davranır. Nakşî tabiridir.…
MoreArapça, ulaşmak, varmak demektir. Bir şeyin bir şeye ulaşması, bir şeye irtibat kurmak, sonra onda yoğunlaşmak anlamında ele alınabilir. “Allah’ın birleştirmesini emrettiğini birleştirenler…” (Râd/21) ayetindeki vuslat, bir insanın bir insana ihsanda bulunarak,…
MoreArapça, var olmak varlık ve bulmayı ifade eden bir kelime. Sâlik beşerî vasıtalardan fani olunca Hakk’ı bulur. Kasanı vücudu, ‘Hakk’ın, zâtıyla zâtını bulmasıdır ki, bu yüzden Hazret-i Cem’e, Hazret-i vücûd denir” şeklinde…
MoreAllah’ın kainatın toplamından ibaret olduğunu savunan “heme ost” (herşey O’dur) diyen pante-istler. Pa-nenteistler ise, herşeyin O’nda olduğunu savunurlar. Ancak genelde panteizm üç şekilde mütalaa edilir. İdealist panteizm : Bunu Hegel savunmuş olup,…
More