Allahü teâlâdan başka hiçbir şeyin kalbde bulunmaması. Peygamber efendimizin bildirdiği âyet-i kerîmeleri ve duâları, belli vakitlerinde okumalıdır. Bunlar ve nâfile namazlar, ihlâs ile, kalb huzûru ile okunmazsa, sahîh olmazlar, faydaları dokunmazlar. (Abdullah-ı…
MoreMîzâc, tabiat, ahlâk. İbâdetleri az olan bir kul, iyi huyu ile kıyâmette yüksek derecelere kavu şur. Bir kulun ibâdetleri çok olsa da, kötü huyu, onu Cehennem’in dibine götürür; bâzen küfre götürür. (Hadîs-i…
MoreHitâbe, nutuk, konuş ma, vâz. Cumâ namazlarından evvel, bayram namazlarından sonra hatîbin (imâmın) minber denilen yüksekçe yerde cemâate karşı okuduğu Allahü teâlâya hamd, Resûlullah’a salât ve selâm ve mü’minlere nasihat ve duâdan…
MoreCehennem’in beşinci tabakası. Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki: Arkadan çekiştirmeyi, yüze karşı eğlenmeyi ve başkalar ını ayıplamayı ve servet biriktirip onu saymayı âdet edinenlere veyl (yazıklar) olsun! O malın kendisini…
MoreTevâzû, alçak gönüllülük. Hakk’a boyun eğmek. Korku ve sevgiden meydana gelen edebli bir hal. Allahü teâlâ, âyet-i kerîmelerde meâlen buyurdu ki: Îmân edenlerin, Allahü teâlâyı ve Hak’tan ineni (Kur’ân-ı kerîmi) zikr için,…
MoreDâvâ açmak. Erkek vatyden (hanımına yaklaşmaktan, cimâ yapmaktan) âciz ise, Hanefîde kadın, nikâhı fesh (bozmak) için husûmet hakkına mâlik olur. (İmâm-ı Şa’rânî) Düşmanlık. Husûmet, kalb hastalıklarındandır. Uhud gazâsında (savaşında), Resûlullah efendimiz, mübârek…
MoreAcem yahûdisi Fadlullah-ı Hurûfî’nin v.796 (m. 1393) kurduğu bozuk yol. Küfür ve sapık inançları sebebiyle Timur’un oğlu Mîrânşâh tarafından öldürülmüştür. Hurûfîlerin temel inanış ve fikirleri özetle şöyledir: Fadlullah-ı Hurûfî’ye tanrı derler. Namazı…
MoreNahle ağacının meyvesi. Oruçlu olan kimse hurma ile iftar etsin. Çünkü hurma bereketlidir. (Hadîs-i şerîf-Mektûbât-ı Rabbânî) Mü’minin sahûrunun hurma ile olması ne güzeldir. (Hadîs-i şerîf-Mektûbât-ı Rabbânî) Nahlenin meyvesi olan hurma yinince, insanın…
MoreAllahü teâlânın îmân edenlere mükâfat olarak yarattığı, nasıl oldukları bilinmeyen Cennet kızı… Kızdığı zaman istediğini yapabilecek bir mü’min kimse, kızmazsa, Allahü teâlâ kıyâmet günü onu herkesin arasında çağırır; “Cennet’te istediğin hûrînin yanına…
MoreDîne, fenne, akla uymayan sözler ve işler. İslâm dîni, bütün hurâfelerden, efsânelerden temizlenmiş olan, yalancı lığı reddeden, insanları günahkâr değil, bilâkis Allah’ın kulu olarak kabûl eden, onlara hayatta çal ışma ve iyi…
MoreDurgunluk, uyuşukluk; bir mâni olmadığı halde bekârlığı istemek. Şehvet ve iffetin azlığı. Şehvetin (hayvânî rûhun kendine tatlı gelen şeyleri istemesi) lüzûmundan az olması humûddur. Böyle kimse, hasta olduğundan veya hayâsı ndan (utanmasından),…
MoreDünyâ menfaatlerini düşünmeden bütün iş ve ibâdetlerin yalnız Allah için olması, niyet temizliği. (Bkz. İhlâs) Ma’lûm olsun ki, Hak teâlâ her şeyden evvel aklı yaratmıştır. Ve ona ilim, zekâ, hulûs, doğruluk, cömertlik,…
MoreGirmek, yer etmek; bir cismin başka bir cisme girmesi, iki şeyin birleş mesi. Allahü teâlânın kula girmesi sûretiyle onun ilâhlaştığını kabûl edenlerin bozuk ve yanlış görüşü. Allahü teâlâ üzerinden, gece-gündüz ve zaman…
Moreİslâmî nikâh hükümlerine göre üç defâ boşanmış bir kadının, tekrar aynı adam tarafından alınabilmesi için; başka bir erkek tarafından nikâhlanıp, düğün ve vaty olduktan sonra boşanması. Hulle, bir erkek için zillet ve…
MoreSekiz Cennet’in dördüncüsü. Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki: (Ey Resûlüm!) de ki: Acabâ bu Cehenem mi hayırlı, yoksa takvâ sâhiplerine (Allahü teâlâdan korkup haramlardan kaçan kimselere) vâd olunan Huld Cenneti…
MoreVarlığı kendinden olup, başkasına muhtâc olmayan Allahü teâlâ. Niçin küfrân eder insan, Hudâ nîmet verir iken, Utanmayıp eder isyân, kâmûyu ol görür iken, Beher an hamd ü şükretmez, dahi insanı fikretmez, Her…
MoreÜç yüz bin hadîs-i şerîfi, senetleri (rivâyet edenleri) ile birlikte ezberden bilen büyük İslâm âlimi. Hüccet-ül-İslâm İmâm-ı Gazâlî buyurdu ki: Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellemin dünyâya yayılan nasîhatlerinden biri şudur: Allahü teâlânın,…
MoreSenet, vesîka, delîl, burhân. (Bkz. Delîl) Temizliğini tam yapıp, vakitlerine uyarak beş vakit namaza devâm eden kimseye o namaz kıyâmet gününde nûr, huccet ve delîl olur. Kim namazı zâyi ederse, Fir’avn ve…
MoreBirinin işini görme. Anne ve babanız sizin hizmetinize muhtâc iseler, onlara hizmeti canınıza minnet biliniz. (Hadîs-i şerîf-Riyâd-un-Nâsihîn) Ey dünyâ! Bana hizmet edene hizmetçi ol! Sana hizmet edene güçlük göster! (Hadîs-i kudsî-Berîka) Cenâzelerde…
Moreİyiliği emr edip kötülükten alıkoymak husûsunda, hükûmet adamlarının bizzat işe karışıp gerekeni yapmaları. İhtisâb da denir. (Bkz. Muhtesib) Emr-i ma’rûf ve nehy-i münkeri el ile yapmak hükûmet adamlarına, dil ile yapmak din…
MoreYumuşak huylu olmak, kızmamak. Gücü yettiği halde affetmek. Yâ Rabbî! Bana ilim ver. Hilm ile zînetlendir. Takvâ (haramdan kaçmayı) ihsân eyle! Âfiyet ile beni güzelleştir. (Hadîs-i şerîf-Berîka) Allahü teâlâ, hayâ, hilm ve…
MoreYaratılış, yaratılma. Üzerinde yatıp kalktığı nız, yiyip içti ğiniz, gezip dolaştığınız, gülüp oynadığınız, dertlerinize devâ, korkulara, sı cağa-soğuğa, açlığa-susuzluğa, yı rtıcı ve zehirli hayvanlar ile düşmanların hücumlarına karşı koyacak vâsıtaları bulduğunuz şu…
MoreLütuf, ihsân, iyilik, yardım. Bu fakirde bu yola girmek arzusu belirince, Allahü teâlâ inâyetiyle onu Hâcegân yolunun büyüklerinden birine ulaştırdı. Bu azîzin (Muhammed Bâkî-billâh’ın) sohbetiyle şereflendirip, büyüklerin yolunu nasîb etti. (İmâm-ı Rabbânî)…
MoreEskiden müslümanların başlarına sard ığı, bugün ise, sadece din görevlilerinin namaz kıldırırken ve dînî vazîfeleri yerine getirirken giydikleri başlık üzerine sarılan sarık. İmâme ile kılınan iki rek’at namaz, imâmesiz kılınan yetmiş rek’at…
MoreCâmi, mescid veya başka yerlerde cemâate namaz kıldıran kimse. Cemâate, Kur’ân -ı kerîmi iyi okuyanınız imâm olsun. Bunda eş it olunca sünneti en iyi bileniniz, bunda da eşit olunca, en yaşlı olanınız…
Moreİşâret etme. Bir özür sebebiyle başını yere koyamayan kimsenin rükû’ için biraz, secde için rükû’dan daha çok eğilmesi. Namazda rükû ve secdeleri yapamayan îmâ ile kılar. (Halebî) Alnında yara olan, yalnız burnu…
MoreSığınma. Teheccüd (gece namazı) ve sabah namazlarına uyanmak isteyen, yatsı namazını kılınca hemen yatmalı , gece, boş şeylerle uykusuz kalmamalıdır. Teheccüd zamânında tövbe istiğfâr etmek, Allahü teâlâya ilticâ etmek, yalvarmak, günâhlarını düşünmek,…
MoreBir şeyin veya hükmün meydana gelmesine doğrudan te’sir eden iş, sebeb. İlletin bulunduğu yerde; te’sir ettiği, meydana getirdiği şey veya hüküm de bulunur. İllet bulunmayınca bunlar da bulunmaz. Satış akdi, mülkiyet için…
MorePeygamberlerin kalblerine, uyanık iken, melek görünmeden ilâhî vahyin bırakılması. İlhâm, peygamberlerin aleyhimüsselâm ve sâlih (iyi) müslümanların kalblerine gelir. Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellemin mübârek kalbine gelen ilhâm, her müslüman için seneddir. Herkesin…
MoreKur’ân-ı kerîmde ve hadîs-i şerîflerde açıkça bildirilmiş olan, müctehid âlimlerin söz birliği ile bildirdikleri ve müslümanlar arasında yayılan îmân bilgilerine uymamak, doğru yoldan ayrılmak küfre (îmânsızlığa) sebeb olan inanış. Allahü teâlâ âyet-i…
More