Mâbud, tanrı. Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki: Onlar, (kâfirler, müşrikler) o kimselerdir ki, Allah ile berâber başka bir ilâh tanırlar. Onlar, yakında (başlarına gelecek âkıbeti) bileceklerdir. (Hicr sûresi: 96) Onlar,…
Moreİbâdet. Hac ve umrede yerine getirilmesi lâzım olan işlerin herbiri. (Bkz. Menâsik) Allahü teâlâ âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki: De ki: “Şüphesiz benim namazım, nüsüküm, hayâtım ve ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah…
MoreGüzel mânâlı söz. Nükte: “Malı seviyorsan yerine sarf et de, sana sonsuz arkadaş olsun. Eğer sevmiyorsan ye de yok olsun.” (Abdullah-ı Ensârî) Nükte yaparken dikkat etmeli, dinleyicilerin yanlış anlıyacağı nüktelerden sakınmalıdır. (Seyyid…
MoreAllahü teâlânın tanınıp bilinmeyen velî kullarından bir topluluk. Nücebâ, insanların imdâdına yetiş ip, işlerinde dara düştükleri zaman yardımcı olurlar. Onların belâlardan korunmasına sebeb olurlar. (Molla Câmî)…
MoreNûrlu, ışıklı, parlak, münevver. Alev iki kısımdır. Biri zulmânî (karanlı k) ikincisi nûrânî. Zulmânî olandan cin, nûrânî olandan ise melekler yaratı lmı ştır. İnsanlar toprak maddelerinden yaratıldığı hâlde, Allahü teâlâ bu maddeleri,…
MoreBasılmış altın ve gümüş paralar. Müfredi (tekili) Nakddır.…
MoreDüzen, uygunluk. İnsan, etrâfını meselâ yerleri, gökleri ve yıldızları n boşlukta döndüklerini, ası rlar boyunca, çarpışmadıklarını, yeryüzünde, sı caklık, basınç, hava, su miktârlarının; yapılarının, hareketlerinin tam, hayata uygun olarak ayarlanmış olduğunu, insanları…
MoreKasd etme, kalbin bir şeye yönelmesi. İbâdetleri, emre itâat ve Allahü teâlânın rızâsına kavuşmak için yaptığını kalbinden geçirmek. Ameller (iş, ibâdet), niyete göre iyi veya kötü olur. (Hadîs-i şerîf-Buhârî, Müslim) Kul, birçok…
MoreYalvarma, yakarma, dilekte bulunma, isteme. Bütün hamd ve senâlar Allahü teâlâya mahsustur. O’na hamdeder, O’ndan yardım dilerim. O’ndan af niyâz eder, O’na inanırım, O’na güvenirim. Hidâyeti Allahü teâlâdan bekler; sapıklık, düşüklük, şüphe…
More1.Vekillik. Allahü teâlâ bir hac ile üç kiş iyi Cenet’e koyar. 1) Vasiyet edeni, 2)Vasiyeti yerine getireni, 3) Niyâbeten hacca gideni. (Hadîs-i şerîf-İhyâ) Hac gibi, hem mâlî ve hem bedenî olan ibâdette,…
More1.Soy bakımından bağlılık, mensub olma. Kendisini babasından başkasına nisbet eden, Cehennem’e hazırlansın. (Hadîs-i şerîf-Savâik-i Muhrika) Tasavvufta velî bir zâtla mânevî irtibat, feyz alma, huzûr. Bir velînin kabrinden feyz almak için, o zâta…
MoreDinde zenginlik ölçüsü. İslâm dîninde, zenginlik ile fakirlik arasındaki maddî sınır. Altının nisâbı (Hanefî mezhebinde)yirmi miskal (96 gram)dır. (Kâşânî) Zekât vermenin farz olması için, zekât malının nisâb miktârı olduktan îtibâren bir hicrî…
Moreİyilik, rızık, saâdet. Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki: Her nîmetin şükründen muhakkak sorulacaksınız. (Tekâsür sûresi: 8) Allahü teâlâ bir kulunu nîmetlendirirse, o nîmetinin eserini kulunun üzerinde görmek ister. (Hadîs-i şerîf-Kenz-ül-Ummâl)…
MoreTasavvuf yolunda ilerliyenlerin birbirlerine emr-i ma’rûf nehy-i anil-münker yapmaları yâni Allahü teâlânın emir ve yasaklarını bildirmeleri. Tasavvuf ehli arasında nikâr kalkınca bunlarda hayır kalmaz. (Ebü’l-Hasen Ali bin Muhammed Müzeyyen)…
MoreLohusalık hâli. Kadınların doğumdan sonraki özür hâlleri. Elleri, ayakları, başı belli olan düşükte gelen kan da nifâstır. Nifâs zamânının azı yoktur. Kan kesildiği zaman, gusül edip namaza başlar. En çok zamânı Hanefî…
MoreMünâfıklık; kalbiyle, îmân etmediği hâlde inanmış görünmek; için dışa uymaması, kâfir. (Bkz. Münâfıklık) Kur’ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki: Bedevîler, küfür ve nifak bakımından hem daha beter, hem de Allahü teâlânın Resûlüne indirdiği…
MoreKamıştan yapılan içi boş bir çalgı âleti. Allahü teâlânın aş kı ile dolmuş. Evliyânın büyüklerinden olan Celâleddîn-i Rûmî (kuddise sirruh) ney ve başka hiçbir çalgı çalmadı. Mûsikî dinlemedi ve raks, dans etmedi.…
More1.Âhirette, ölülerin diriltilip, hesâbları görüldükten sonra, cennetliklerin Cennet’e ve cehennemliklerin Cehennem’e dağılmaları. (Bkz. Haşr) Resûlullah efendimizin; kabir ve kıyâmet hâllerinden, haşrdan (ölülerin kabirlerinden kalktıktan sonra, Arasât meydanında toplanmasından) ve neşrden, Cennet’ten ve…
MoreKıyamet koptuktan sonra her şey yok olacak, Allah’tan başka hiçbir canlı kalmayacaktır. Evren bir süre böyle bomboş kaldıktan sonra Allah, İsrafil’i (as.) yaratacak, ikinci kez “Sûr”a üfürmesini kendisine emredecektir. İsrafil (as.) ikinci…
MoreKıyametin kopacağı muhakkak olmakla birlikte zamanını Allah’tan başka kimse bilemez. Peygamberimiz de bu hususta bilgisi olmadığını söylemiştir. Kesin olarak bilinen bir şey varsa o da, bir gün yer ve göklerin düzeni bozulacak,…
MoreAihrete imanın altı şartından birisi de ahirete inanmaktır. Allah’tan başka her şeyin bir sonu vardır. Dünyanın da bir gün sonu gelecek, o da canlılar gibi bir gün yok olacaktır. Hiç ölmeyecek, baki…
MoreBütün peygamberler, peygamber olmak itibariyle aralarında bir fark yoktur. Aralarında ayırım yapmadan hepsinin peygamberliğine inanır ve hepsinin de Allah tarafından gönderilmiş olduklarını gönülden tasdik ederiz. Ancak, Allah’ın kendilerine verdiği bazı özellikler sebebiyle…
MorePeygamberimizin en büyük mucizesi hiç şüphe yok ki Kur’anı Kerim’dir. Her peygamber, mucize olarak zamanında en ileri dereceye ulaşmış olan şeyin daha mükemmelini göstermiştir. Peygamberimizin yaşadığı asırda ise Arap Yarımadasında ün yapan…
MorePeygamberleri Allah tayin eder, insan çalışmakla peygamber olamaz. Allah, insanlar arasından seçerek gönderdiği peygamberleri, peygamber olduklarını ispat için mucize ile teyit etmiştir. Mucize: Peygamber olarak görevlendirildiğini söyleyen kimsenin bu sözünde doğru olduğunu…
MoreHz. Âdem’den itibaren son peygamber Hz. Muhammed’e (sas.) gelinceye kadar gelmiş geçmiş bütün peygamberlerin tebliğ ettikleri din Tevhid dinidir. Tevhid dininde birtakım esaslar vardır ki bunlar hiçbir peygamberde değişmemiştir. Bunlar, yukarıda geçen…
Moreİlk peygamber Âdem (as.) ile son peygamber Muhammed (sas.) arasında pek çok peygamber gelmiş ve geçmiştir. Bunların kesin sayılarını ancak Allah bilir. Çünkü Kur’an’da bir kısım peygamberlerin ismi bildirilmiş, ismi bildirilmeyen daha…
MorePeygamberler, Allah ile kulları arasında elçilik yaptıklarına göre görevleri, Allah’ı tanıtmak, O’na nasıl ibadet edileceğini bildirmek, Allah’ın emir ve yasaklarını duyurmaktır. Bunun için gönderilmişlerdir. Bütün peygamberler bu görevlerini eksiksiz olarak yerine getirmişlerdir.…
Moreİmanın altı esasından birisi de peygamberlere inanmaktır. Peygamber, Farsça bir kelime olup, “haber götüren” demektir. Dindeki manası ise Allah’ın insanlara doğru yolu göstermek üzere görevlendirdiği seçkin insandır. Peygamber, Allah’ın kendisine vahyettiğini insanlara…
MoreKur’anı Kerim’e karşı görevlerimizi şu şekilde özetleyebiliriz: a) Kur’anı Kerim’in Allah kelamı olduğunu tasdik etmek. Kur’anı Kerim insan sözü değil, Allah’ın gönderdiği son kitaptır. Onun hem lafzı hem de manası mucizedir. b)…
MoreSözlükte okumak demek olan Kur’an, “Allah tarafından peygamberimize vahyedilen, peygamberimizden itibaren de nesillerden nesillere tevatüren nakledilmiş, mushaflarda yazılı bulunan ilahi bir kitaptır.” diye tarif edilmiştir. Bu tarife göre Kur’anı Kerim’in özellikleri şunlardır:…
More